“Seni
anlıyorum” dedi ve ‘klik!’ bütün kapılar
üzerime kilitlendi o anda.
Bazen
karşımızdakinden duymak istediğimiz tam olarak bu değildir. Kendimizi uzun uzadıya
anlatmak isteriz, anlaşılmak değil. İki kelime ile ifade ettiklerimizle değil,
o zamana kadar anlatamadıklarımızın dinlenmesini, dinleyen kişinin bizi
önemsediğini görmeyi isteriz sadece. Kendimizi mahpus ettiğimiz hapishanenin
parmaklıkları arasından kaçıp kurtulmak isteriz sözcükler vasıtasıyla. Öyle
hemen şıp diye değil, aça aça, deşe deşe anlatmak isteriz içimizdekileri. Çok
şey değil sadece dinlenmek, can
kulağıyla dinlenmek… Bazen yüzde belli belirsiz bir hüzünle, bazen ılık bir
gülümseyişle… İyi kötü yanlarımızı, can yakan anılarımızı paylaşmak isteriz
karşımızdakiyle. Pat diye anlaşılmak değildir istediğimiz. Ulu orta, sere serpe
dökmek isteriz yüreğimizin dehlizlerinde gizlediklerimizi.
Sorular
sorulsun isteriz. Çünkü sorulan her soru, içimizde uzayıp giden karanlık
sokakları aydınlatmanın bir yoludur aslında. Tek başımıza kaybolup gittiğimiz o
köhne sokaklarda şimdi bir başına değil, bir dostun desteğiyle tökezlemeden
yürümenin mutluluğunu verir sorular. Bazen verilecek bir cevabı olmasa da, göz
göze kurulan bir temas verilecek onca yanıttan daha değerlidir o anda.
Kendinizi bulmanızı, yorumlamanızı, yargılamanızı sağlar sorular. Bir şey daha, bir şey daha sorsun istersiniz
karşınızdaki kişi. Durup düşünmenizi, ben ne yaptım/yapıyorum’u sorgulamanızı
sağlar verdiğiniz her cevap. Her soru kendinden sonra gelecek bir sonraki
soruyu barındırır içinde ve verilen her cevap o ana kadar sıkı sıkı kapadığınız
bir kapıyı aralamanızı, kapalı kapılar ardına sakladığınız kendinizi gün
ışığına çıkarmanızı sağlar.
Sıradan
bir ‘Nasılsın, iyi misin?’ yerine, ‘Neler
yapıyorsun, kendini nasıl hissediyorsun?’u duymak, ‘Anladım’ın yerine’ sessiz sedasız
dinlendiğimizi görmek isteriz biz daima. Bizim derdimiz, anlaşılmaktan çok
dinlenmektir aslında.
Biz kim
miyiz?
Biz,
“Anladım” diye geçiştirdiğiniz, anlatılacak daha çok şey varken lafı
ağzına tıktığınız, aslında hiç anlamadığınız kişileriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder