17 Temmuz 2016 Pazar

Sizi Beklerken

siz gelin
üstü başı büsbütün hayal,
yorgun ve yoksul bir kızın hüzünlerini getirin bana
sustuğuma bakmayın
çünkü konuşulanlardan bana ne diyor içimdeki biri
ancak yabancı bir evin duvarındaki saatin
kadranında duyulabilir sesim
boşuna heveslenmeyin
saat kadranında olmakla zamanı yakalamak mümkün değil
çünkü duvar saati çoktan öldürmüş kendini

sakın üstünüze gelmesin ayrıntılar
şeytan ayrıntılarda gizlidir dese de birileri
hayır! Aynalarda gizlidir Şeytan
bu yüzden sıkılgandır bir yanım
bir yanım aynalara dönemez yüzünü


geri dönmüyor savrulan çığlık
ve katilini ele vermiyor hiçbir kadın
bir düşüncenin açmamış çiçekleriydi ömrümüz
vakitsiz soldurulan avuçlarımızda
düğümlendi gırtlağımdaki hece ve ezbere okundu şiir
şimdi cenaze törenlerinin ne önemi var
yitip gitti hepsi bir daha gelmemek üzere
gözümün yaşıyla onların üstünü ben örttüm
sessiz ve derinden “git” demişti biri “git ve kalan ömrünü yaşa”
bir denizaltı gibi torpidolarımı boşalttım o gün, o son mezarda
kim bilir kaçıncı kez elimden oyuncaklarımı alacaktı bu şehir


eskimeyi seçmiş bir kadın var karşınızda
elleri birbirine dolaşır hesap sorsanız; söz biter
müzik susar birdenbire ölüm yeniden tanımlanır
ne anlatabilirdim ki size ölümden başka/siz ne anlardınız
arkandan ağıt yakacak yok diyor içimdeki ses
oysa herkes biliyor hayat iki dudağımın arasında
ah, konuşmama izin verselerdi eğer
nasıl da kusar çıkarırdım yaşamı şişmiş karnımdan

ben yine bir hata yaptım- ama nerede
çoktan eskimiş bir masalı size yeniden anlatmış olabilirim
belleğimdeki habis bir resmin ayrıntısız gölgesinde
tanıdık yüzler arayabilirim
ismini alnıma yazdığım bir yüzü sırtımda taşıyabilirim yıllarca
aykırı düşler kurabilirim uykusuz geceler geçirdiğim yatakta
gece karanlık ki her zamankinden daha karanlık anımsananlar
siz gelin, mutlu bir çocuk sevinciyle uyanabilirim tüm kâbuslardan

siz gelin, serinkanlı sözler verebilirim size
bundan sonra her şey mümkün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder